SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar

iMAN BAHSİ

<< 29 >>

DEVAM: 10- TEVHİD ÜZERE ÖLEN KİMSENİN KESİNLİKLE CENNETE GİRECEĞİNİN DELİLİ BABI

 

47 - (29) حدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا ليث عن ابن عجلان، عن محمد بن يحيى بن حيان، عن ابن محيريز، عن الصنابحي، عن عبادة بن الصامت؛ أنه قال: دخلت عليه وهو في الموت، فبكيت فقال: مهلا. لم تبكي؟ فوالله! لئن استشهدت لأشهدن لك. ولئن شفعت لأشفعن لك. ولئن استطعت لأنفعنك. ثم قال:

 والله! ما من حديث سمعته من رسول الله صلى الله عليه وسلم لكم فيه خير إلا حدثتكموه إلا حديثا واحدا. وسوف أحدثكموه اليوم، وقد أحيط بنفسي. سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول: "من شهد أن لا إله إلا الله، وأن محمدا رسول الله. حرم الله عليه النار".

 

[:-141-:] Bize Kuteybe b. Said de tahdis etti. (Dedi ki:) Bize Leys, İbni Aclan'dan,o da Muhammed b. Yahya b. Habban'dan, o da İbni Muhayriz'den, o es-Sunabihı'den, o Ubade b. es-Samit (r.a.)'dan naklen (Sunabihı) dedi ki:

 

Ölüm halinde iken yanına girdim, ağladım.(İbn Adan:) Yavaş ol niye ağlıyorsun? Allah'a yemin ederim ki eğer benim şahitliğim istenirse lehine şahitlik ederim. Eğer şefaatime izin verilirse yemin ederim senin için şefaat ederim. Andolsun gücüm yeterse mutlaka sana faydalı olurum, dedi sonra şunları ekledi: Allah'a yemin ederim ki  Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den dinleyip de kendisinde sizin için bir hayır bulunan her bir hadisi mutlaka size nakletmişimdir. Bir tek hadis müstesna, onu da bugün size ölüm etrafımı sarmışken rivayet edeceğim. 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim: ''Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına, Muhammed'in Allah'ın Rasu/ü olduğuna şahadet eden kimseye Allah cehennem ateşini haram eder. "

 

Diğer tahric: Tirmizi, 2638; Tuhfetu'I-Eşraf, 5099

 

NEVEVİ ŞERHİ İÇİN TIKLA

 

AÇIKLAMA: Hz. Sunabihi'nin ağlaması ya gördüğü Ölüm ızdırabına yahud bundan sonra Ubade (r.a.)'den istifade edemeyeceği­ne hamledilirse de en münasibi, huzur-ı ilahiye çıkılacağını hatırladığı için ağlamış olmasıdır.

 

«fçinde sizin için hayır bulunan hiç bir hadîs işitmemişimdir ki onu sizlere rivayet etmiş olmayayım.» ifadesinin mefhumu muhalifinden anla­şılan mana —ki içinde hayır bulunmayan hadîslerdir— muhataplara nis-betledir. Yoksa her hadîsde hayır vardır.

 

Hadîs-i şerifin bu cümlesinden pek ala anlaşılıyor ki rivayeti gizlenen hadîslerin teklif yani emir ve nehiy ifade eden, delillerden olmama­ları icabeder. Bu babta Kaadi îyaz şunları söylemektedir: «Bu hadisde Ubadet ü'b nü's-Samit'in zarar ve fitneye sebeb olacağından korktuğu ve her aklın kaldıramayacağı bir şeyi gizlediğine delil vardır. Bu gizleme amel icab etmeyen ve içinde hudud-i şeriy-yeden bir hadd bulunmayan hadisde olur. Bunun gibi bir amel icabetme­yen, zaruriyyattan da olmayan yahud avammın, akılları kavrayamayan veya ravisine yahud dinleyene bir zararı dokunacağından korkulan hadîs­leri, ba husus münafıklara veya amirliği ve iyi namları olmayan bir kavve Ebu Saİd-i Hııdrî (R.A.) gibi birçok sahabe-i kirama yetişmiştir. Aslen Mekkeli ise de Beyti Makdis'de yaşamış;  Ömer b.  Abdilaziz'in hilafeti zamanında vefat etmiştir.